Oss Ulu Camii’nde Tuğra Gençlik Kolu’nun dün düzenlediği gençlik şöleninde, gençler hafızalardan çıkmayacak bir akşam geçirdiler. Programa Veghel’den 13 kişi katıldı.
Kılınan yatsı namazının ardından yemek verildi, hemen ardından ise gençlere özel salonda program başladı.
Cami yönetim kurulu başkanı, HDV Gençlik Koordinatörü ve Tuğra Türk Gençlik Kolu tarafından yapılan açılış konuşmalarında gençlere bir çok nasihat verildi.
Feridun ve Furkan kardeşlerin türkü ziyafetinden sonra, Ozan Çelebi besteleriyle ve anlattığı hikayeleriyle bölgenin her yanından gelen gençleri zaman zaman duygulandırdı, zaman zaman güldürdü.
Ozan Mehmet Alkır’ın da öğütlerle dolu türkülerinden sonra Doç. Dr. Bülent Şenay konuşmaya davet edildi.
Doç. Dr. Bülent Şenay’ın ilk olarak, “buraya Türkiye Cumhuriyeti Lahey Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşaviri olarak değil, buraya üç çocuk babası vasfımla geldim” dedi. Sohbetine doyum olmayan Doç. Dr. Bülent Şenay’ın konuşmaları yine oldukça dikkat çekiciydi. Basiret ve ferasetin önemine değinen Şenay, gençlerimizde bir müslüman olarak bulunması gereken özellikleri hem hoş ve aynı zamanda detaylı bir şekilde anlattı.
Ancak kuşkusuz en önemli vurguladığı konu ‘zaman’dı. “Gençler vakitlerini nasıl harcıyorlar? İnternet varsa, MSN, yoksa telefon görüşmesi, olmadı SMS ile..” Ama konuşurken kesinlikle MSN dili olarak konuşulmaması gerektiğini üstüne basa basa anlattı. Ağızdan çıkan her sözcüğe dikkat edilmesi gerektiği gibi, küfürden kaçınmak gerek. Şenay, küfür edenleri, ‘içini başka türlü ifade edemeyen insanlar’ olarak nitelendirdi. Vakti iyi değerlendirmemenin meyveleri olsa gerek..
Namaz ve abdest konusunu da ele alan Doç. Dr. Bülent Şenay, konuya farklı bir pencereden bakarak bu iki hususun insanlar için neden ve hangi şekilde önemli olduğunu detaylı bir şekilde anlattı. Mesela abdest, sadece vücudun suyla temizlenmesi değil, aynı zamanda akupunktur noktaları ile sağlanan temasla da vücut için faydalıdır. Namazdaki duruş şekillerinin de birer manası olduğunu bildiren Doç. Dr. Bülent Şenay, namaza vakit ayırmayan birinin, zamanını iyi ayarlayamayan (planlama yapamayan) biri olarak ifade etti.
Doç. Dr. Bülent Şenay, insan için üç çeşit zindanın bulunduğunu söyledi. Bunlar: tarih zindanı, toplum zindanı ve nefis zindanıdır. Tarihini abartarak kurcalayan, yücelten biri, kendini zindanda bulur. Aynı şekilde toplumu yücelten, asıl belirleyici kabul eden ve bireyi yadsıyan da zindanda gibidir. Bu ikisinde bulunmayan ise nefis zindanı tehlikesi ile karşı karşıyadır. Bu zindanlara ufak bir pencere açıp, gün yüzünü görmek, insanın kendi elinde olduğunu belirten Şenay, bu pencerenin Allah’a varan yol olduğunu söyledi.
Gençlerin hayatlarındaki bu dönemi iyi değerlendirmesi gerektiğini ifade eden Doç. Dr. Bülent Şenay, kendisinde üç cep telefonu bulunduğunu belirterek, arasıra interneti ve telefonu bir köşeye bırakıp, kendimizi sorgulamamız gerektiğini, uyumadan hemen önce ‘bugün ne yaptım?’ ve ‘yarın ne yapacağım?’ sorularına cevap bulması gerektiğini söyledi.
Programın sonunda Ozan Dursun sahne aldı ve ardından çiğ köfte ikramı yapılarak program son buldu.
Veghel Selimiye Camii Gençlik Kolu program sonrası yaptığı görüşmede Doç. Dr. Bülent Şenay’ı Veghel’e davet etti.
Programda emeği geçen herkese Veghel gençleri adına teşekkür ediyoruz…
Saygılar,
Mehmet İO